SAĞLIK

Medicana Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Buğlem Elgörmüş’ten cilt bakımı ile ilgili önemli bilgiler

Eğer aynaya baktığınızda eski halinizle aranızda farklar buluyor, eski resimlerinize bakarken iç geçiriyorsanız ya da bunları yaşamamak için ne yapmanız gerektiğini araştırıyorsanız bakın size en önemli değişkenden bahsedeceğim; cilt kalitesi. Gelin yaşlanma sürecindeki yüze katman katman bakalım. “En üstten başlayacak olursak; derimiz zamanla inceliyor ve derinin iskeletini oluşturan kolajen ile elastinin yapısı bozulup miktarı da azalıyor” diyen Medicana Sağlık Grubu Dermatoloji uzmanı Uzm. Dr. Buğlem Elgörmüş, “Bu da diri görüntünün kaybına neden oluyor. Derimizi alt katmanlara bağlayan çok sıkı duran ligamentlerin zamanla yapısı bozuluyor ve gevşiyorlar. Deriyi halatlar gibi kemiklere asmakla görevli bu ligamentlerin gevşemesi, direnci kırıyor ve aşağı hareket hızlanıyor. Kaslarımız ve kaslarımızı saran zar tabakalar da eskisi kadar dinç ve sıkı yapılı olmuyor. Zamanla onlar da küçülüp gevşiyorlar” dedi.

Deriniz vücuttaki en büyük organdır ve pek çok hormonal sistemi de yönetmektedir. Yani cilt ve cilt altı dokularınız sandığınızdan çok daha fazla önem arz etmektedir. “Cildimizde 25 yaştan sonra senelik kolajen kaybımız ölçülebilir düzeye gelir ve bu kayıp düzeyi yıllar geçtikçe artarak devam eder” diyen Medicana Ataşehir Hastanesi Dermatoloji uzmanı Uzm. Dr. Buğlem Elgörmüş, “Cilt, eski canlı parlak ve sıkı haline yavaş yavaş veda etmeye başlar. Cildimizin kalitesi tüm yaşlanma değişkenlerinin en temel başlangıç noktasıdır. Kalitesini kaybetmiş bir cilt yer çekimine yenik düşen yağ pedlerini yerinde tutma direnci gösteremez, cildimizin renginden ve lekelenmeden sorumlu hücrelerimiz olan melanositleti kontrol altında tutamaz ve lekelenme şiddetlenir, mimiklerinize direnemez ve hem derin hem ince ince kırışır” dedi.

“Eğer hepimiz yaş almamıza ve hatta 50 yaşımıza gelmemize rağmen, 10 yaşımızdaki cildimizle kalabilseydik, yine aynı oranda sarkar mıydık?”
Bilimsel çalışmaların sonucunda bu soruya net olarak hayır cevabını veren Uzm. Dr. Elgörmüş “Elbette bu kadar sarkmazdık. Tüm bu açılardan bakıldığında 40 yaşına gelmiş ve kalitesi çok düşük bir cilt ve yaşlanma belirtileri belirgin bir yüzün tedavisine ne dolgu ne botox ne de cihazlar tek başına yeterli olacaktır. Bu yaşlarda cilt kalitesini yerine koymadan hiçbir yaşlanma karşıtı tedavi yüzde doğal bir ifade ile sonuçlanmaz. Maalesef daha ileri yaşlarda ise cilt kalitesini yerine koymamız bile çok güçleşir” ifadelerini kullandı.

Uzmanımızdan Altın Öneriler

1. Güneşten maksimum korunalım. Güneş hayatımız boyunca kaybettiğimiz kolajenin %60-
90’ından sorumludur.
2. Karbonhidratı hayatımızdan çıkaralım, minimum seviyeye getirelim. Karbonhidrat kolajen başta olmak üzere tüm cilt proteinlerinin yaşlanmasına neden olur.⁠
3. ⁠Sporu rutin haline getirelim. Cilt altı yağ dokumuzu gerekli ölçüde tutmak hem cilt hem vücut sağlığımız için çok önemli. (Ama asla terli beklemeyelim)
4. ⁠Derimizi deri doktoruna emanet edelim. Öncelikle cildimizin tipini öğrenelim ve doktorumuzla birlikte bir rutin oluşturalım. C vitamini, retinoik asit, niasinamid gibi serumlar, cildimizin ihtiyaçlarına göre alacağımız sürme ve oral takviye içerikler çok güçlüdür ve bizim için olmazsa olmaz ev ödevleri olmalıdır.
5. Mezoterapiler, ışık ve enerji bazlı cihazlar her gün ama her gün siz kolajen ve elastininize iyi bakın diye geliştiriliyor. Gençlik aşıları, kolajen enjeksiyonları, saten dolgular, mineral dolgular, altın iğneler, lazerler ve daha nicesi, tembelleşen hücrelerinizi çalıştırıyor ve bedeniniz kendini 20’lerinde hissediyor. Buna göre de ürün çıkartıyor. Dermatoloğumuzla birlikte cildimize ve bireysel yaşlanma sürecimize en uygun işlemlerimizi planlayalım ve aksatmayalım.

Kendinize Gülümseme Hediye Edin

Yaşlanmak hak, direnmek helal diyebilir miyiz?
Belki akıntıya karşı kürek çekiyoruz bu doğru ancak akıntı yavaş, ellerimiz güçlü. Ölümlü dünyanın sonucunu değiştiremeyeceğimizi bilsek de bu dünyada aynaya baktığımızda kendimize dinç ve dinamik bir gülümseme hediye etmek elbette ki isteyen herkesin hakkı. Tabi ki elden gelen sayısız tedavi de mevcut. Yaşlanma belirtilerinin tedavisinde güçlü etken maddeli ev bakım ürünleri, çok çeşitli cihazlar ve birçok enjeksiyon içeriği kullanılıyor. Her birine 20-30-40’lı yaşlarda yapılan yatırımlar ileri yaşlarda sarkmaların önüne geçebiliyor. Önemli olan doktorunuza düzenli bir şekilde uğrayıp, süreci sürekli olarak kontrol altında tutup yavaşlatmanız.

 

İlgili Mesajlar

1 of 142