Kumru Köseler

Kökler ve Gölgeler; Babalık Ruhundaki Derin Yankı

Bazı figürler vardır, hayatın sesi olmadan da varlıklarıyla konuşur.
Baba, işte böyle bir figürdür…
Konuşmadan öğreten, göstermeden hissettiren, gölgede kalsa da yolumuzu aydınlatandır.

Bir baba, çoğu zaman gözle değil, kalple görülür.
Sevgisi gürültüsüzdür ne yüksek sesle dile gelir ne de büyük gösterilerle.
Ama o sevgi, gecenin en sessiz vaktinde bile içimizi ısıtan bir fısıltı gibi kalır bizde:
“Ben buradayım, merak etme…”

Baba olmak, yalnızca bir cana can katmak değildir.
Bazen yoksulluğa göğüs germektir, bazen çaresizlikte çocuğuna umut olmaktır.
Bazen dünyaya karşı bir duvar, bazense çocuğunun içindeki potansiyele inanmış ilk öğretmendir.
Ve çoğu zaman…
Kendini anlatamadan sevmeyi öğrenmiş bir ruhun, suskun dualarıdır baba olmak.

Bazılarımız babamızı erken kaybettik,
Bazılarımız onunla hiç gerçek bir bağ kuramadı,
Bazılarımızsa onu yıllar sonra kalbinde keşfetti…
Ama hepimizin içinde, o ilk güç, o ilk koruyucu figür olarak bir baba izi vardır.

Ruhsal gelişimde baba figürü, kişinin dış dünyayla kurduğu güven bağını temsil eder.
Bir insan ne kadar kendine ve hayata güveniyorsa, o kadar derin ve sağlıklı bir baba enerjisiyle temas halindedir.
Ve bu temas, sadece fiziksel bir varlıkla değil, ruhsal bir kabul ve onarımla mümkündür.

Bugün Babalar Günü.
Kimi babasına sarılarak kutlayacak,
Kimi göğe bakarak dua edecek…
Kimi ise, içinde kırgınlık taşıdığı o sessiz adama belki de ilk kez şifa dileyecek.

Ben bugün;
Varlığıyla da yokluğuyla da bizi büyüten,
İzleriyle bizi şekillendiren,
Gölgeleriyle bile bize güç veren tüm babalara selam ediyorum.
Ve babalık yolculuğuna çıkan tüm ruhlara….

İlgili Mesajlar