Yahya Kemal Beyatlı’nın “Biz veda etmek üzereyiz kedere, getir ahbap bir Kavaklıdere” sözü dönemin sloganı olarak gazete reklamlarında kullanıldı.
Sizlere hazırladığımız bu araştırma haber ile sayfalarımıza ayrı bir renk katmak istedik. Ülkemizin her sektörde marka olan köklü kurumlarının, kuruluşundan bu günlere nasıl geldiğini anlatacağız. Bu sayımızda alkollü içecek sektöründe özel sektörün ilk üreticisi olan 96 yıllık geçmişiyle Kavaklıdere Türk Şarap Fabrikası ve 3. Kuşak Başman ailesi ile Kavaklıdere’nin hikayesini derledik.
23 Nisan 1920’de Men-i Müskirat kanunu ile Ankara’da toplanan meclis içkiyi toptan yasakladı, ancak 9 Nisan 1924’te kanunda bir değişiklikle içki yasağına son verildi. 22 Mart 1926’da kanun kesin olarak yürürlükten kaldırıldı ve içki üretimi, ithalatı ve ticareti tümüyle devlet tekeline alındı. Özel sektörün şarap üretimine ise izin verildi.
Sevda Tunalı And-Cenap And çiftinin,1929 yılında Ankara’nın Kavaklıdere semtinde başlıyor Kavaklıdere Şarapları’nın hikayesi. Avrupa’da tanık oldukları şarap ve müzik kültürünü, ileri görüşleri ve eğitimlerinden destek alarak kendi ülkelerine taşımaya karar veriyolar ve 1929 yılında ilk adımı atıyorlar. Türkiye’nin ilk özel sektör şarap üreticisi olan Kavaklıdere markası, “Kavaklıdere Türk Şarap Fabrikası” adıyla kurulmuş. Adını da kurulduğu semt olan Kavaklıdere’den almış.
1932 yılında Ankara’da düzenlenen Yerli Mallar Sergisi’ni ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk, Kavaklıdere’nin standına da uğramış ve Kavaklıdere’yi tadıp gazetecilere dönerek; “Atatürk Kavaklıdere şarabını beğendi diye yazın.” ** demiş.
TBMM’nin ilk milletvekillerinden Tunalı Hilmi Bey’in kızı Sevda (Tunalı) And, 1958 yılında elim bir trafik kazasında vefat ettiğinde, üretim devam etse de Cenap Bey, eşinin vefatı ile inzivaya çekilmiş ve bir süre kendini gönül verdiği çok sesli müziğe adamış. Ardından 1968 yılında Demokrat Parti Hükümetinde Milli Eğitim Bakanı olan Avni Başman’ın kızı Ayşe Cevza Başman ile evlenmiş ve yeni hayatını da eşi ile birlikte Kavaklıdere’yi geliştirmeye adamış. Çok da başarılı üretim yapmışlar. Öyle ki;
1960 lı yıllarda ünlü şairimiz Yahya Kemal Beyatlı; “Biz veda etmek üzereyiz kedere, getir ahbap bir Kavaklıdere” * demiş ve bu ünlü dörtlük o dönemin gazete ilanlarında Altın köpük ile birlikte reklam sloganı olarak kullanılmış…
Müzik Vakfı ve müziğe emeği geçenlere ödül
1973 yılında Cenap And ilk eşi Sevda hanımın hatırasını yaşatmak, özellikle ülkemizde evrensel çok sesli müziğin yaygınlaşması, benimsenmesi ve geliştirilmesi amacıyla, ikinci eşi Cevza And (Başman) ile “Sevda-Cenap And Müzik Tesisini” kurmuş. Günümüzde “Seda-Cenap And Müzik Vakfı” olarak anılan bu Vakıf, her yıl Uluslararası Ankara Müzik Festivali’ni düzenliyor ve her yıl Cevza Hanım’ın ölüm yıldönümü olan 6 Aralık’ta müziğe emeği geçenlere ödül veriyor.
Kavaklıdere’de Mehmet Başman dönemi
4 Nisan 1982’de Kavaklıdere Şarapları’nın kurucusu Cenap Bey vefat edince, eşi A.Cevza Başman And, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası’nda danışmanlık yapan, yüksek makine mühendisi olan erkek kardeşi Mehmet Başman’ı ülkesine hizmet için davet ederek şirketin yönetimine almış. Mehmet Bey de şirket yönetimi ve tüm sorumluluğu üstlenerek göreve başlamış. Kavaklıdere Şarapları, 1985 yılında Mehmet Başman tarafından kurumsal kimliğe sahip oldu.
Zaman içinde Kavaklıdere semti, giderek büyüyen Ankara’nın şehir merkezinde kalınca bağların ve şaraphanenin daha uygun bir yere taşınması zaruri olmuş. Çareyi 1987 yılında Ankara Akyurt ilçesinde alınan araziye taşınmakta bulmuş Mehmet Başman. 20 hektar üzüm bağı ve 40 bin hektolitre kapasiteli güncel teknoloji ile yeni bir fabrika kurmuş…
Ablası Cevza Hanım’ın vefatından sonra Kavaklıdere Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Bey, mütevazı kişiliği, sektöre kattığı değer ve kültür sanata olan tutkusu ile sektöründe ve iş dünyasında duayen bir insanı olarak saygı gördü.
Mehmet Başman, 2016 yılında vefat etiğinde, kendi isteği üzerine sadece aile bireylerinin bulunduğu sade bir törenle Cebeci Asri Mezarlığı’nda, aile kabristanına defnedildi.
Ankara’nın sosyal hayatında, dürüstlüğü, çalışkanlığı, samimiyeti esas etken olarak, sevilen ve sayılan bir insan olan Mehmet Başman’ın vefatından bir gün sonra, Kavaklıdere Şarapları’nın Akyurt tesislerinde tüm şirketler ve vakıf personelinin katıldığı bir tören düzenlemiş. Törende konuşan oğulları Ali ve Murat Başman; “Böyle bir babanın evlatları olmaktan gurur duyduklarını, onun tüm yaşamı boyunca çalışarak elde ettiği değerlere, hep birlikte onun istediği şekilde sahip çıkıp ilerleteceklerini, onu hiçbir zaman unutmayacaklarını ve çok özleyeceklerini” ifade etmişti.
Mehmet Başman’dan devraldıkları bayrağı, dünyada dalgalandırıyorlar
Babalarının vefatı sonrası oğulları Ali ve Murat Başman liderliğinde, torunları Cevza, Aslı ve Zeynep’in yönetiminde, ülkemizin önde gelen asırlık markası Kavaklıdere bayrağını başarıyla devam ettiriyorlar.
Alkollü içecek sektöründe ülkemizin 96 yıllık bir markası olan Kavaklıdere, 30’dan fazla ülkeye ihracat yaparak uluslararası arenada bayrağımızı dalgalandıran; günümüzde kaliteli ham madde ve Türkiye’nin teruar zenginliğini tüketiciye ile buluşturmayı hedefleyerek üç farklı üretim tesisi, toplam 7500 dönüm Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Trakya bölgelerinde bağ alanlarına, ayrıca Fransa’nın Bordeaux bölgesinde de iki farklı şaraphaneye sahip. 29 alt markada 68 ürün çeşidi ile geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Kavaklıdere Şarapları, bir dünya markası olarak bayrağımızı gururla dalgalandırıyor…