Endometrium kanserlerinde özellikle menopoz sonrası kanama ve menopozdan önce düzensiz ve aşırı kanaması olanların mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına gitmesi gereklidir.
Medicana Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Göçmen, jinekolojik kanserlerin neler olduğunu, erken tanının önemini ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Jinekolojik kanserler nelerdir?
Halk arasında kadın hastalıkları bölümü olarak bilinen jinekoloji, ergenlikten menopoz dönemine kadar ortaya çıkan kadın hastalıkları ile ilgilenir. Jinekolojik onkoloji cerrahisi pek çok farklı kanser türünde başarılı tedavi yöntemleri uygulamaktadır. Kadın kanserleri olarak adlandırılan jinekolojik kanser çeşitleri şu şekilde sıralanmaktadır: Rahim Kanseri, Rahim Ağzı Kanseri, Yumurtalık Kanseri, Tüp Kanseri, Vulva ve Vajen Kanseri.
Risk faktörleri nelerdir?
Risklerin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir: Aile Öyküsü, ileri yaş, geç menopoz, hiç doğum yapmamış olmak, kısırlık, obezite, diyabet, polistik over sendromu.
Jinekolojik kanserler neleri kapsar?
Rahim (Endometrium) Kanseri: En sık görülen jinekolojik kanserdir. Özellikle menopoz döneminde olan kanamalar, menopozdan önce düzensiz ve aşırı kanamalar varsa endometrial biopsi alınarak tanısı konulur. Ancak biopsiden önce jinekolojik ultrasonografi, MR ve Tomografi yapılarak kanseri düşündüren bulgular varlığında da yine endometrial biopsi yapılarak tanı koymak mümkün olur.
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri: Rahim ağzı kanseri gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanserdir. İnsan Papilloma Virüsü (HPV) enfeksiyonu rahim ağzı kanseri için en önemli sebep olarak kabul edilmektedir. Çok eşli olmak, cinsel ilişkiye 20 yaşından önce başlamak, sigara içmek, bağışıklık sisteminin zayıf olması en önemli risk faktörleridir. Düzenli smear ve HPV testleri ile tarama yapılarak kanser öncesi patolojilerin tanısı erkenden konulabilir ve tedavi edilerek kansere gidişi önlenebilir. Ayrıca HPV aşısı ile hem rahim ağzı kanserine yol açan kanser öncüsü lezyonların hem de genital siğilllerin büyük oranda ortaya çıkmasına engel olunur.
Yumurtalık Kanseri (Over): Jinekolojik kanserlere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alır. Hastaların yüzde 75-80’i ileri evrede tanı alır, bunun sebebi over kanseri tanısında etkin bir tarama yönteminin olmamasıdır. Karın şişliği, kasık ağrısı, karında sıvı toplanması, dışkılama alışkanlıklarında değişiklikler, iştah ve kilo kaybı, hazımsızlık, gaz sancısı gibi sindirim sistemi şikayetleri mevcut olanlara jinekolojik muayene yapılmalı ve yumurtalıklarla ilgili bir patoloji olup olmadığı ortaya çıkarılmalıdır.
Tüp (Tuba Uterina) Kanserleri: Belirtileri yumurtalık kanseri ile benzerlik gösteren tüp kanseri oldukça nadir görülmektedir. Tuba olarak da adlandırılan tüp bölümü rahim ve yumurtalık arasında yer almaktadır. Amacı, spermlerin yumurtaya ulaşmasını sağlamak olan tüpün kendisinde kanser hücreleri görülebildiği gibi çevre dokulardan bulaşma da olabilmektedir. Hastalığın çok hızlı seyretmesi de tanı koymada geç kalınmasına neden olmaktadır. Karında şişlik ve ağrı, hazımsızlık, idrar yolu rahatsızlıkları ve bel ağrıları bu kanserin belirtileri arasında bulunmaktadır. En önemli belirti ise anormal kanamalar ve akıntılardır. Belirtilerin dikkate alınmaması nedeniyle tüp kanseri tanısı genellikle tesadüfen konulur.
Vajinal Kanser: Döl yolu kanserleri ya da vagen kanseri olarak da bilinen vajinal kanserler doğrudan vajinadan kaynaklanabileceği gibi çevre dokulardan metastatik olarak bulaşmayla da kendini göstermektedir. Jinekolojik kanserler arasında en nadir görülenidir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte anne karnında maruz kalınan bir hormondan kaynaklandığı düşünülmektedir. HPV virüsünün de bu kanser türü ile ilişkisi olduğu bilinmektedir. Hastaların büyük çoğunluğunu 45-65 arası ileri yaştaki kadınlar oluşturmaktadır. Cinsel ilişki esnasında ya da sonrasında görülen anormal kanamalar ise vajinal kanserin en önemli belirtisidir.
Post-menopozal dönemde olan kadınlarda kanama şeklinde kendini belli ederken, menopoz döneminden önce anormal adetler, yoğun kanamalar, adet sonrası kanamalar ve ara kanamalar şeklinde kendini gösterir.
Semptomlar Neler? Belirtiler hakkında bilgi verir misiniz?
Rahim içi kanserleri yüzde 80-85 erken evrede yakalandığı için genellikle yaşam süresi uzundur. Özellikle post-menopozal dönemde olan kadınlarda kanama şeklinde kendini belli ederken, menopoz döneminden önce anormal adetler, yoğun kanamalar, adet sonrası kanamalar ve ara kanamalar şeklinde kendini gösterir. Çok ileri evrelerde kasık ve karın ağrısıyla yakalanabilmektedir. Rahim ağzı kanseriyse inatçı akıntılar, ilişki sonrası kanama, kanlı akıntı, ileri evrelerde idrar yapamama, büyük abdest zorlukları ve kasık ağrısıyla kendini gösterirken, yumurtalık kanserleri daha çok karın şişliği, karın ağrısı, çevre organların baskısı sonucu idrar ve büyük abdest yapamama problemleriyle karşımıza gelmektedir. Vulva ve vajen kanserlerinde vulvada dış bölgede kitle olarak ve inatçı kaşıntılar şeklinde semptom verirken, vajen kanseri daha çok kanama şikayetiyle semptom vermektedir.
Tedavileri hakkında bilgi verir misiniz? Kesin tedavi mümkün mü?
Özellikle serviks kanseri artık önlenebilir bir kanser olarak kabul edilmektedir. Endometrium kanserlerinde özellikle menopoz sonrası kanama ve menopozdan önce düzensiz ve aşırı kanaması olanların mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına gitmesi gereklidir. Erken dönemde tanı koyma şansı vardır. Yumurtalık kanserlerinde özellikle ailesinde meme, kalın bağırsak, endometrium ve yumurtalık kanseri olanların düzenli jinekolojik muayeneye gitmeleri, vajinal ultrasonografik muayeneler yapılarak takip edilmeleri, genetik riski olanlarda risk azaltıcı tüp ve yumurtalıkların 40’lı yaşlarda alınması riski önemli ölçüde azaltacaktır. Jinekolojik kanserlerde temel tedavi cerrahidir. Cerrahi tedavi robotik, laparoskopik veya açık cerrahi tedavi ile yapılabilir.