Sağlıklı bir kalp, mutlu bir yaşamın temelidir. Kalp sağlığınızı en iyi şekilde korumanız biraz da sizin elinizde.
Babası Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu’ndan ilham alarak, Doktorluk mesleğini seçen kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu ile halen görev yaptığı Liv Hospital Vadistanbul Hastanesi’ndeki odasında buluştuk ve kalp sağlığı ile ilgili değerli bilgiler aldık. Babası Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu, 1973’te Diyarbakır Çermik’te yaptığı saha araştırmalarında, akciğer zarı kireçlenmesi ve kanserine yol açan asbest tozunun coğrafi yayılımını tespit etmiş. 1976 yılında, Amerika’da Chest ve İngiltere’de Thorax dergilerinde yayımlanan makaleleriyle, asbestin akciğer zarı kanserine neden olduğu bilimsel olarak ilk kez kanıtlamış. Dünya çapında ses getiren bu çalışma ile 1980 yılında Sedat Simavi Sağlık Bilimleri Ödülü’nü kazanmış bir bilim insanı.
Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu da babası gibi kendini hayat kurtarmaya adamış bir kardiyoloji uzmanı. Geçtiğimiz ay sahnede kalp krizi sonrası hayatını kaybeden değerli sanatçımız Volkan Konak’ı saygı ve rahmetle anarak, kalp sağlığınıza dikkat edin dostlar…
25 yılı aşkın meslek hayatında kalp damar hastalıkları alanında birçok sanatçımız ve yakınlarının da kalp, damar hastalıklarına çare olmuş bir kekim. Hasta-hekim mahremiyetine duyduğumuz saygıdan dolayı hepimizin çok yakından tanıdığı ve sevdiği sanatçılarımızın isimlerini burada açıklamıyorum.
Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu, her zaman en büyük gözlemim şu oldu: “İnsanlar kalp krizini hep başkalarına olur zanneder, kendilerine hiç gelmeyecekmiş gibi düşünür. Oysa kalp hastalıkları sessiz ilerleyen, sinsice hayatı tehdit eden ve en çok ölüme sebep olan hastalık grubudur.” Diyor.
Dünya Sağlık Sorunlarının Başında: Kalp ve Damar Hastalıkları
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada ve ülkemizde en fazla ölüme sebep olan hastalık grubu kalp damar hastalıklarıdır. Ani kalp krizleri ve ani kardiyak ölümler özellikle 40 yaş sonrası daha sık görülmekle birlikte, son yıllarda genç yaşlarda da artış göstermektedir.
Çok dramatik olan şu ki; kalp krizlerinin %40-50’sinde ilk belirti ‘kriz’in ta kendisidir. Kişi yıllarca kalp damarında darlıkla yaşar, bir gün beklenmedik bir anda krizle hayatı sonlanabilir.
Risk Faktörlerini Tanıyın
Kalp hastalıklarına sebep olan risk faktörlerini bilmek hayat kurtarır:
- Sigara kullanımı
- Hipertansiyon
- Diyabet
- Kolesterol yüksekliği
- Obezite
- Hareketsizlik
- Sağlıksız beslenme
- Genetik yatkınlık
- Kronik stres
- Uykusuzluk
Bu risklerden 3 veya daha fazlasına sahip bireyler mutlaka ileri düzey kardiyolojik değerlendirmeden geçmelidir. Standart check-up paketleri bazen bu konuda yetersiz kalabilir.
Ne Yapmalı? Hangi Testler Önemli?
Koruyucu kardiyoloji anlayışı çerçevesinde şu tetkiklerin yapılması önerilir:
- Efor testi
- Ekokardiyografi
- Koroner kalsiyum skorlaması
- Gerekirse koroner BT anjiyografi veya klasik anjiyografi
Erken tanı sayesinde hastalık ilerlemeden gerekli tedbirler alınabilir.
Ani Kalp durmasında hayat kurtaran 2 altın kural
- Temel Yaşam Desteği (CPR) uygulaması bilen kişilerin sayısının artması
- Toplu alanlarda Otomatik Eksternal Defibrilatör (AED) cihazlarının bulundurulması
Kalp durması anında ilk 3-5 dakikada yapılan ilk müdahale hayat kurtarır. Ne yazık ki ülkemizde AED cihazlarının sayısı yetersizdir. AVM, havalimanı, metro, stat gibi kalabalık alanlarda bu cihazların olması çok büyük önem taşır.
Sağlıklı bir kalp için yaşam tarzı önerileri
Kalp krizi ve ani ölüm riskini azaltmanın yolu sağlıklı yaşam alışkanlıklarından geçer:
- Düzenli egzersiz yapın
- Akdeniz tipi beslenmeyi benimseyin
- Tuzu ve şekeri azaltın
- Sigara ve alkolden uzak durun
- Uyku düzenine önem verin
- Stresten kaçının
- Yılda en az bir kez kardiyolojik kontrol yaptırın
Sonuç olarak; kalp sağlığımız, yaşam kalitemizin ve ömrümüzün belirleyicisidir. Hayat çok kıymetli. Kalbinizi ihmal etmeyin, risklerinizi bilin, geç kalmadan önleminizi alın…