ManşetSAĞLIK

Göz kırma kusurlarının tedavisinde lazer yöntemleri

Dünyagöz Hastaneler Grubu‘ndan Dr.Öğr Üyesi Mustafa Aksoy lazer tedavilerini anlattı.

Günümüzde göz hastalıkları uzmanına en sık gelen başvuru, kırma kusuru nedeni ile gözlük ya da kontak lens kullanan hastalardır. Özellikle kırma kusurlarından miyopi ve astigmatizmanın görülme sıklığı giderek artmaktadır. 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yarısının miyopi hastalığına sahip olacağı düşünülmektedir. Bu durumun nedenleri olarak; insanların kapalı ofis ortamlarda daha fazla zaman geçirmesi, dış ortam aktivitesinin azalması, artan ekranlı araç kullanımı ve yakın aktivite sayılabilir. İnsan evrimi gereği dış ortamda yaşayan ve aralıklı olarak uzak ve yakına bakan bir canlıdır. İnsanlar kapalı mekanlarda yaşamaya başladıkça uzağa bakış oldukça azalmakta ve uzak görüş buna paralel olarak evrimsel zaman içinde zayıflamaktadır.

Günümüzde kırma kusuru olan hastalarda 4 tip güncel tedavi yöntemi vardır. Bunlar gözlük, kontak lens, göz içi mercekler ve lazer tedavisi seçenekleridir. 18 yaşın altında bu problemi olan hastalara sıklıkla gözlük ve kontak lens kullanımı önerilmektedir. Daha büyük hastalarda ise göz içi mercek ve lazer ameliyatı seçeneği de gündeme gelmektedir. Bu hasta grubunda hastanın yaşı, kaç diyoptri kırma kusurunun olduğu, mesleği, günlük aktivitesi, göz kornea tabakasının kalınlığı ve anatomisi, gözyaşı eksikliğinin olup olmaması, başka sistemik ya da göz hastalığının varlığı gibi etkenler hastalara hangi tedavi yönteminin en uygun olacağı hakkında bize yol haritası oluşturur. Her hastada tedavi öncesinde bu faktörlerin mutlaka dikkate alınması ve yapılacak tedavinin bu etkenlere göre planlanması gereklidir.

Günümüzde göz kırma kusurlarının tedavisinde üç tip lazer yaklaşımı vardır. Bunlar SMILE, LASIK ve PRK lazer tedavisi başka bir şekliyle T-PRK yöntemleridir. Bunlardan tarihsel süreçte ilk kullanılan yöntem PRK lazerdir. Yaklaşık 30 yıla yakındır kullanılmaktadır. PRK lazerde korneanın en önünde yer alan epitel dokusu mekanik olarak kaldırılarak (T-PRK’da bu aşama lazer ile yapılmaktadır) ardından kornea ön yüzeyine lazer uygulanmaktadır. Bu yöntemin en büyük dezavantajı hastaların ameliyattan sonra 2-3 gün süren ağrı ve bulanık görmesinin olmasıdır. Bu hastalarda refraktif sonuçlar genellikle bir ay içinde stabil olmaktadır. Bu nedenle hızlı iyileşme istenilen durumlar için genellikle uygun değildir. Ayrıca çok yüksek kırma kusurlarında uygulandığında kornea ön yüzeyinde görmeyi bozan haze olarak bilinen bulutlanmaya yol açabilmektedir. İlaveten bu hastalarda ameliyat sonrası dönemde göz kuruluğu görülebilmektedir. En büyük avantajı ince korneası olan hastalarda yapılabiliyor olmasıdır. Bu nedenle günümüzde bu yöntem hastanın korneası için diğer iki yöntemin uygun olmadığı durumlarda tercih edilmektedir. Diğer popüler bir tedavi yöntemi kornea ön tabakasından lazer yardımı ile bir flep (tabaka) oluşturularak korneanın ara tabakasına lazer tedavisinin yapıldığı ve flebin geri kapatıldığı LASIK yöntemidir. Günümüzde en çok kullanılan refraktif lazer tedavi yöntemlerinden birisi LASIK’tir. LASIK ameliyatları 30 yıla yakındır yapılmaktadır. Refraktif sonuçları oldukça başarılıdır. Ameliyat sonrası dönemde hastalar oldukça konforludur, hızlı bir iyileşme dönemi görülür ve hastalar bir gün sonra bile net görmeye başlarlar. Güvenli ve etkili olduğu yeterince kanıtlanmış bir yöntemdir. En büyük dezavantajı ise göz kuruluğunu bu yöntemde biraz daha sık görmemizdir. Ayrıca korneanın biyomekanik direncini az da olsa etkilediği için ince ve düzensiz kornealarda yapılması çok uygun değildir. Özellikle ekran kullanımı fazla olan meslek gruplarında göz kuruluğu açısından dikkatli olunmalıdır. Bu grupta olan hastaların ameliyat sonrası dönemde 3-6 ay kadar suni gözyaşı preparatları ile desteklenmesinde fayda olacaktır.

Smile Lazer ile ne değişti?
Gözün kırma kusurlarının tedavisinde son dönemde kullanımı giderek artan ve popüler olan güncel başka bir yöntem ise SMILE lazer tedavisidir. SMILE lazer kullanımı son 10 yılda giderek artmaktadır. SMILE lazer tedavisi diğer iki yöntemden oldukça farklıdır. SMILE tedavisini eşsiz kılan en önemli özellik bu hastalarda kornea ön yüzeyine geniş bir kesi ve lazer işlemi yapılmaması ve korneal yüzeyel sinirleri koruyucu cerrahi olması nedeniyle ameliyat sonrası dönemde göz kuruluğunun neredeyse hissedilmeyecek derecede minimal olmasıdır. Bu durum göz kırma kusurlarının tedavisinde uygulanan lazer yöntemleri için çığır açabilecek bir özelliktir. Çünkü diğer hiçbir yöntemde bu avantaj yoktur. Ayrıca bu yöntemde yara iyileşmesi çok hızlıdır, ameliyat esnasında ağrı olmaz, sonrasında ise gözlerde çok kısa süreli batma yanma görülür. Hastalar ameliyat sonrası dönemde oldukça konforludur. Bu ameliyatın ikinci en büyük avantajı ise korneanın biyomekanik direncinin ameliyattan oldukça az etkilenmesidir. Bu nedenle özellikle sporculara, polis ve asker gibi travma riski olan meslek gruplarına, çok ekran kullanan ve kurugöz semptomları olan kişilere uygulanmasında sakınca yoktur.

Artik daha iyisi var: Smile Pro
Son dönemde SMILE cihazı ve tekniği daha da gelişerek SMILE Pro olarak isimlendirilen daha hassas ve hızlı robotik bir cerrahi olarak karşımıza çıktı. Yeni nesil SMILE Pro cihazı ile ana cihaz gövdesinden hareket eden robotik kollar yardımı ile ameliyat yapılmakta, böylelikle hastalar herhangi bir tünel ya da cihazın içine girmemektedirler. Bu yöntem sayesinde kapalı alan korkusu olan hastalarda dahi SMILE Pro lazer ameliyatı kolaylıkla uygulanabilmektedir. Ayrıca ameliyatın kritik aşaması olan lazer işlemi 10 saniye kadar kısa sürede tamamlanmakta ve bu durum hastaların ameliyata uyumunu önemli derecede artırmaktadır.

İlgili Mesajlar

1 of 1.746