Geçmişten geleceğe hızlı bir yolculukta, Silvia Venturini Fendi anıları canlandırıyor, beş kuşak ve 100 yıllık FENDI mirasını kutluyor. 1925 yılında Roma’da büyükanne ve büyükbabası Edoardo Fendi ve Adele Casagrande Fendi tarafından kurulan moda evine dair “FENDI bana geleceği hatırlatıyor” diyor. FENDI 100. yılına büyük bir gösteriyle girerken, “FENDI 100 benim için fiziksel arşivlerde çok zaman geçirmekten ziyade, FENDI’nin geçmişte ne olduğu ve bugün ne anlama geldiğine dair kişisel anılarım – gerçek veya hayalî – ile ilgili” diyor.
FENDI, zarif kürkler ve çantalar üreten bir marka olarak doğdu. Silvia Venturini Fendi, markanın yüz yıllık tarihini şekillendiren unsurları şimdi tekrar yorumluyor. Koleksiyon, FENDI’ye özgü ironiyi, mizahı, ciddiyeti ve Roma disiplinini harmanlayarak yeni bir anlatı sunuyor. Kadın ve erkek koleksiyonları, İtalyan zarafetini geleneksel terzilik ve beklenmedik dokunuşlarla bir araya getiriyor.
Açılış siluetinde, dokular göz yanılsaması yaratıyor. Sonsuzluğa gönderme yapan kum saati formu, saten balza eteklerde, volanlı ceketlerde ve yuvarlak kollarda kendini gösteriyor. Mermer desenli plise ve nervürlü trikolar kıvrımlı fırfırlara dönüşürken, yılan ve kuzu derisi yamalar A-kesim şerit eteklerde flare etkisi yaratıyor. Erkek giyiminde ham kesimli paltolar, gizli martingale detayıyla teatral bir hava kazanıyor. Renk paleti ise Roma’nın gün batımı tonlarından esinleniyor: defne yeşili, orman yeşili, grafit, çikolata kahvesi ve petrol mavisi gibi sakin tonlardan; tarçın, toprak, şeker pembesi, kaymak sarısı, parlak kırmızı ve pudra pembesi gibi göz alıcı renklere uzanıyor.
