Dünyagöz Hastaneler Grubu, aradan geçen sürede sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da önemli bir referans noktası haline geldi.
Türkiye’nin göz alanındaki ilk branş hastanesi olan Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vahit Kapıcıoğlu, grubun bugünlere gelmesinde büyük pay sahibi.
Bahçeşehir Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünden mezun olduktan sonra 2010 yılında iş hayatına Kapıcıoğlu İnşaat’ta proje geliştirme ve yönetimiyle başlayan Vahit Kapıcıoğlu, 2011 yılında Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna yükselmiş ve aynı yıl içinde enerji sektörüne de giriş yaparak, halihazırda 1320 MW’lık termik santral kapasitesi ile üretim yapan, EMBA Elektrik Üretim A.Ş.’yi kurmuştur. 2013 yılında Kapıcıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nde Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Vahit Kapıcıoğlu, halen inşaat grubunda Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini sürdürmektedir. Dünya Göz Vakfı’nın kurucularından olan Kapıcıoğlu; 2016 yılından itibaren Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Operasyonlar Başkanı olarak gelişen teknoloji ve dijitalleşmenin sağlık sektörüne olan etkilerini yakından inceleyip yeni yatırımlarla grubun yurt içi ve yurt dışında büyümesini sağlamayı amaçlıyor.
Dünyagöz’ün kuruluşunu ve bugünlere nasıl geldiğinizi anlatır mısınız?
1996 yılında hizmet vermeye başlayan Dünyagöz Hastaneler Grubu, aradan geçen sürede sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da önemli bir referans noktası haline geldi. Bugün, Dünyagöz, Türkiye ve dünyada 31 noktada hizmet vererek günlük 8 bin poliklinik ve bin ameliyat kapasitesine ulaşmış durumda. Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak sağlık turizminde sağladığı başarılarla, 167 ülkeden yılda ortalama 120 bin yabancı hastayı Türkiye’ye getiren Dünyagöz’ün hedefi bu alandaki potansiyeli artırarak Türkiye’yi sağlık turizminde ilk sıraya çıkarmak.
Bugün Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak, yurt içi ve yurt dışında toplam 31 ayrı noktada sağlık hizmeti vermekteyiz. 350’si öğretim üyesi ve uzman doktorlardan oluşan 800 kişilik medikal kadromuz var. 3 bin 500’ün üzerinde personelimizle bugün, Türkiye’nin İç Anadolu’sundan kuzeyine, güneyinden batısına tam 12 ayrı ilde toplam 21 noktada ve yurt dışında Almanya’nın Frankfurt ve Köln’de 2 ayrı noktada, Gürcistan’ın Tiflis, Azerbaycan’ın Bakü, Kosova’nın Priştine, Kırgızistan’ın Bişkek’te 2 ayrı noktada, Özbekistan’ın Taşkent, Bulgaristan’ın Haskovo şehirlerinde olmak üzere 10 ayrı noktada merkezlerimiz bulunuyor.
Yurt dışı yatırımlarına devam ediyor musunuz?
Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Başarı Belgesi’yle ödüllendirilmiş bir markayız. Tabii ki yurt dışında yeni atılımlarımız, planlarımız mevcut. Markamızın ve ülkemizin sağlık turizmi hacmini büyütmeyi hedefliyoruz. Hedef ülkelerimizin başında İngiltere geliyor. Ancak bu hedefe ulaşmak hiç de kolay değil. Doğru uzmanları bulmak gerekiyor. Kendileriyle profesyonel çalışma modelleri geliştirip doğru modeli bularak aynı çizgide yürümek için çalışıyoruz. Orayı idare edecek olan onlar. Bu yüzden stratejilerimizi o kişilere göre belirlememiz gerekiyor. Avrupa’da yatırımlar yapan şirketlerle de temas halindeyiz. Stratejik ortaklık yaparak da daha hızlı büyüme yakalayabiliriz.
Yeni başlattığınız ‘Sağlık Turizmi Projesi’nden bahseder misiniz?
Yaşanan sorunlar son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı hasta sayılarında negatif yönlü etki yaptı ancak buna rağmen bizim yurt dışından çok hastamız geliyor. Bunun sebebi ise bizim geliştirmiş olduğumuz stratejilerdir. İki-üç saatlik yerlerde uçak biletlerinin fiyatlarını araştırdık. Malzemeleri ve ilaçları aldığımız firmalarla konuştuk. Onlar da bizim çalışmamıza destek verdiler ve böylelikle bilet paralarını içine koyarak yabancıları getirelim diye düşündük. Bir süredir uçak bileti dahil paket satışlarına başladık. Uçak bileti, ameliyat maliyeti, havaalanı transferi, hastanede konaklanmanın hepsi içinde. Ataköy’deki hastanemizin üst katında oluşturduğumuz 100 kişilik call center ekibi günde 10 bine yakın çağrı alıyor. Türkiye’de ve dünyanın farklı noktalarından gelen aramalara randevu veriyor. Avrupa’ya bakan 20 kişilik özel bir ekibimiz var. Her dilden gelen çağrıya cevap verecek kalifiye bir ekibe sahibiz. Almanya ve Bulgaristan başta olmak üzere 167 ülkeden yılda ortalama 120 bin yabancı hastayı sağlığına kavuşturuyoruz. Yeni her şey dahil paketimiz işi daha da çok hızlandıracak diye düşünüyoruz.
Gelecek dönemde büyüme hedefiniz nedir?
2023 ve 2024 yılındaki ciro hedeflerimizi beklediğimiz rakamların üzerinde gerçekleştirdik. Her sene ortalama yüzde yüz büyüme oranı ile yolumuza devam ediyoruz. Toplam ciromuzun dörtte birini yurt dışından gelen hastalarımız oluşturuyor. Yabancı hastalara yönelik yeni paket programlar hazırlıyoruz. Yeni açtığımız hastanelerimiz de bu rakamların artırılarak yukarı taşınmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca yeni açılan hastanelerimizde yaklaşık 2 bin kişilik ek istihdam yaratmış bulunuyoruz.
31 hastanemizin ardından yeni hastane projelerimiz üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz. Biz alanımızda dünyanın en büyük ve öncü markası olduğumuz için durmak gibi bir lüksümüz yok. 13 yıl önce Samsun’da açtığımız hastanemizi büyütüyoruz. Şu anki kapasitesinin iki katına ulaştırmayı planlıyoruz. Hem fiziksel olarak hem de hasta potansiyeli olarak hastanemizi 13 bin metrekarelik büyüklüğe ulaştıracağız. Bu hastanemiz ile tüm Karadeniz’e erişerek komşu ülkelerden gelecek hastalarımıza da hizmet vermeye hazırlanıyoruz. Bununla birlikte zamanla kapasitesinin üzerine çıkan diğer hastanelerimizde de aynı şekilde büyütme çalışmaları yapıyoruz. Diğer yatırım yaptığımız şubeler arasında Adana ve Bursa var. Ayrıca Altunizade şubemizin ikinci etabını kurma çalışmalarına devam ediyoruz. Toplamda 120 milyon dolarlık bir yatırım hedefimiz var.
Büyüme stratejiniz içerisinde ortaklıklar da var mı?
Özellikle Avrupa’daki büyüme stratejimizi, Avrupa’da hastaneleri olan kişi veya şirketlerle ortaklık kurarak bu bölgede büyümek oluşturuyor. Dünyagöz olarak böyle bir şirketle %25-30 ortaklık kurmak isteriz. Böyle olunca Avrupa’da izinleri ve doktor alımları daha kolaylaşacaktır. Almanya ve İngiltere’de girişimlerimiz oldu ancak oradaki doktorlar bizden çekiniyor. Vatandaşlarının neden Türkiye’ye gidip tedavi olduğunu anlayamıyorlar. İngiltere’de göz ameliyatı için 8-10 ay sonrasına gün veriliyor. Bize geldiklerinde ise tedavilerini hemen olup sağlığına kavuşarak ülkelerine dönüyorlar.
RÖPORTAJIN DEVAMI VE ÇOK DAHA FAZLASI İÇİN DERGİMİZİ ONLINE OKUYABİLİRSİNİZ