Georgiadis, iki yıl önce şair Kavafis’e ithaf ettiği ve oldukça ses getiren “Geri Dön” sergisinden sonra bu kez İstanbul’daki dördüncü kişisel sergisiyle karşımızda. Sanatçı, tamamı pamuk kâğıt üzerine renkli mürekkeplerle boyanmış 24 eseriyle kendi dünyasını, anılarının ve deneyimlerinin parçalarını kişisel bir yorumla sunuyor.
Zengin bir yerel ve uluslararası sanatçı-tasarımcı portföyüne sahip Istanbul Concept’in bünyesindeki sanatçılardan Andreas Georgiadis’in İstanbul’a olan sevgisi, Cihangir, Fatih, Kadıköy, Üsküdar ve Yeniköy gibi daha az popüler semtlere odaklanarak şehre ve insanlarına çağdaş bir bakış açısı sunduğu yeni eserlerinin birçoğunda açıkça görülüyor. Sanatçının eserleri aynı zamanda gerçek yaşam deneyimlerini hayali manzaralarla harmanlayan şiirsel bir seyahat günlüğü işlevi görüyor. Edebiyat, sinema ve kolektif bilinçaltından ilham alan Georgiadis, mekânların sembollere dönüştüğü, figürlerin hafızada eridiği ve mürekkebin kişisel ve evrensel anlatılara hayat verdiği kendine ait katmanlı bir mitoloji yaratıyor.
Georgiadis’in “kişisel mitolojisi”; Luigi Pirandello, George Seferis, Kiki Dimoula, Attilâ İlhan, Murathan Mungan, Andrei Tarkovsky, Paolo ve Vittorio Taviani, Paolo Sorrentino gibi dünyaca ünlü ustaların edebi ve sinemasal başyapıtlarına göndermeler yapan ve hayal gücüyle beslenerek hafızasından süzülen eserlerle daha da zenginleşiyor.
Dünyanın dört bir köşesinden koleksiyonerleri olan Georgiadis’in sanatsal yaklaşımının hem metodik hem de sezgisel olduğu söylenebilir. Sanatçı alttaki özü ortaya çıkarmak için bariz olanı sıyırır; basitçe belgelemek yerine, duyguları, mimari parçaları ve insan varlığını damıtarak kişisel ve kültürel mirasın görsel yankılarına dönüştürür.
Bu serginin çarpıcı özelliklerinden biri de, izleyicilerin önceden tanımlanmış yorumlar olmaksızın sanatçının dünyasına adım atmalarına bir davet olarak eser isimlerinin kasıtlı olarak yokluğudur. Her bir eser izleyiciler için bir aynaya dönüşerek, Georgiadis’in imgelerinin derinliğinde kendi duygularını, çağrışımlarını ve hikâyelerini yönlendirmelerine olanak tanıyacaktır.
Andreas Georgiadis “Mitoloji II: Kişisel bir Mitoloji” ile sadece sanatını sergilemekle kalmıyor, fısıldanan geçmişler, uçup giden hayaller ve keşfedilmemiş duygusal manzaralar dünyasına bir kapı açıyor. 21 Mart’ta kapılarını açacak olan sergi, 25 Nisan’a kadar pazar-pazartesi hariç her gün saat 12:00-19:00 arası Tomtom Mahallesi Nur-u Ziya Sokak’taki Istanbul Concept Gallery’de izlenebilir.
