Aylardır kıyasıya mücadelenin devam ettiği Survivor 2025 önceki akşam görkemli bir finalle sezonu noktaladı. Bu yılın şampiyonu ise Batuhan Karacakaya ile finale kalan Adem Kılıççı oldu. Şampiyonluğun ardından canlı yayına katılan Kılıççı, en büyük pişmanlığını ve Yağmur Banda ile neden konuşmadığını anlattı.
Ocak ayında başlayan Survivor 2025 macerası, 13 Haziran Cuma günü sona erdi. Finale kalan Batuhan Karacakaya ve Adem Kılıççı son kez mücadele etti. Gecenin sonunda Survivor 2025 kupasını kazanan isim Adem Kılıççı oldu. 39 yaşındaki Adem Kılıççı, şampiyonluğun ardından ilk kez Survivor Panorama programına konuk olarak yarışmada yaşadığı pişmanlığı ve final gecesiyle ilgili merak edilenleri anlattı.
“FİNALDE LİMİTLERİMİ ZORLAMIŞIM”
Finalde kendisini çok zorladığını söyleyen Adem Kılıççı, “Limitlerimi çok zorlamışım. Artık hem bedenen hem zihnen bitmiştim. Final sırasında belim tutuldu, dizimde de sıkıntı vardı. Bünyem yaşıma rağmen iyi dayandı. Gitmeden önce bir sakatlık yaşamıştım, çok iyi de hazırlanamadım ama kendi potansiyelimi biliyorum.”
Ayrıca Batuhan Gökgöz ve Sema’ya teşekkür eden Kılıççı, “Benimle birlikte yarıştılar, büyük emek verdiler” dedi. Çılgın Sedat ile yaşadığı tartışmadan dolayı pişman olduğunu belirten Adem, sözlerine şöyle devam etti: “Sedat ağabeyi geçmişten tanıyorum, tarzını iyi bilirim. Ancak yarışma sırasında prodüksiyonla büyük problemler yaşadım, tahammül seviyem düşüktü ve psikolojimi yönetemedim.”
“ÖZÜR DİLEDİM, PİŞMANIM”
“Acun ağabeye yarışmayı bırakmak istediğimi söyledim. Sonra kendime söz verdim ve devam ettim. Aslında konseye girmek istemiyordum. Sedat ağabeyin bazen alaycı gülüşleri oluyor. Konseyde kendi kendime konuşurken bir anda bana mı diyorsun diyerek tartışma başladı. Bir anda onu itmişim. Sonrasında özrümü de diledim, tabii ki pişmanım.”
“YAĞMUR GERÇEKLERİ DUYMAK İSTEMİYOR”
Survivor’dan elendikten sonra Adem’i sosyal medyadan takip etmeyi bırakan Yağmur Banda ile ilgili konuşan Kılıççı, şu açıklamayı yaptı: “Yağmur ile dışarıda çok yakın bir arkadaşlığımız yoktu. İstanbul’a geldiğinde bir-iki kez aynı ortamda bulunduk. Dertlerini dinlemişimdir, ama standart bir arkadaşlıktı. Sema ile yakın olmam nedeniyle Yağmur’la da daha çok vakit geçirdim. Ama Yağmur, gerçekleri duymak istemiyor. Ona verdiğim bazı cevaplar hoşuna gitmiyordu. Bir gün oturduk ve konuştuk. ‘Bakış açımız aynı değil’ dedim. Özellikle Efecan ile sert bir tartışma yaşadıktan sonra Yağmur’un hiç yapıcı bir tavır sergilemediğini gördüm. Bana bir kez bile ‘Adem nasılsın?’ demedi. Bu yüzden arkadaşlığımızı yüz yüze konuşarak bitirdim.”