İnci Deri Pazarlama ve İletişimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Zeynep Çalıştıran geleceğe dair projelerini anlattı

Türkiye’nin en köklü moda markalarından İnci Deri’nin Pazarlama ve İletişimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Zeynep Çalıştıran İnci Deri’yi, gündemdeki ve gelecekteki projelerini, iş dünyasına ilişkin değerlendirme ve ilkelerini anlattı.

Zeynep Çalıştıran, Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nden mezun. Yine Marmara Üniversitesi’nde işletme masterı yaparken; bir PR şirketinde çalışmaya başlıyor. Sonrasında uzun yıllar PR alanında çalışmaya devam ediyor. İnci Deri’ye geçmeden önce ise Bersay İletişim Danışmanlığı’nda ortak ve iletişim danışmanı olarak çalışıyor. 2 buçuk yıldır da İnci Deri’de Pazarlama ve İletişimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak görevini sürdürüyor. Şimdi sözü kendisine bırakıyoruz:

“İletişim sektörü aslında çok enteresandır. Birçok sektörden çok çeşitli alanlarda hizmet ve ürün satan müşterileriniz olur. Yani her şeyden bir miktar haberiniz olur. Tüm iş dünyasını takip edebilirsiniz. İnci Deri’ye geçişimde en önemli rolü, benim perakende sektörüne ve bu sektördeki iletişim dinamiklerine hâkim olmam oynadı elbette. Ancak, bu görev benim için zorlu bir sınavdı diyebiliriz. İlk yılımda kendi sınırlarımı ve bilgimi, tutkumu ve özgüvenimi sınadım. Sonrasında ise, her şey yolunda gitti ve hem şirket, hem markamız, hem de kendim için çok iyi çalışan bir düzen oturtmayı başardık.

İnci Deri bir moda markası. İnci, Türkiye’nin en eski ve köklü markalarından da birisi. Yaklaşık 100 yıldır ayakkabı ve çanta konusunda Türkiye’de modanın öncüsü. Her zaman modern ve şehirli kadın ile erkeklerin tercih edeceği; trendleri en önden takip eden, sosyal hayattaki öncelik ve değişimlere uygun koleksiyonlar yaratan bir marka. Türkiye’nin vazgeçilmez moda markalarından bir tanesi.

“Sindirella belki de bütün dünyada ayakkabı ile özdeşleşen tek klasik masal. Müthiş bir romantizm ile anlatılan büyülü bir ayakkabı hikâyesi. İnci Deri için daha iyi bir sponsorluk düşünemiyorum. Zaten Disney’e bu sponsorluğu teklif ettiğimizde; Amerikan’dan gelen olumlu cevabın hızı bizi bile şaşırttı. 24 saatten kısa bir sürede yanıt verdiler ki; bu tür sponsorluklarda işleyişi ve elbette saat farkı gibi konuları düşündüğünüzde bu sanırım bir rekor olmalı. Bu iş birliği onları da en az bizim kadar heyecanlandırdı. Sponsorluğun en heyecan verici kısmı ise, Kreatif Direktörümüz Gamze Saraçoğlu tarafından tasarlanan Sindirella ayakkabıları oldu.

Gamze iki farklı model tasarladı: İlki komple gümüş ve mavi renkli swarovski taşlarla elde işlenmiş, heykelsi formu ile masal gibi bir ikonik ayakkabı. Sadece iki çift olarak hazırlanan bu ayakkabıları sergileme amaçlı kullanıyoruz ve çok özel olarak sipariş alıp sınırlı sayıda üretiyoruz. Her bir çiftin el işçiliği bir hafta sürüyor. Yine Gamze’nin tasarladığı ikinci modelimiz ise; 53 mağazamızda satışa sunulan, topuk ve burun kısmı taşlarla bezenmiş; beyaz süet ve file karışımı, son derece romantik bir ayakkabı. Gamze Saraçoğlu’nun İnci için tasarladığı ve çok sınırlı sayıda üretilen bu ayakkabılar; film gösterimde olduğu sürece mağazalarımızda satılacak.”

“Disney Sindirella ve İnci iş birliği, bizim için yıla çok güzel bir başlangıç oldu. 2015 bizi çok heyecanlandırdı ve birçok projeyi eş zamanlı yürütüyoruz.

Bildiğiniz gibi Gamze Saraçoğlu ile son 4 sezondur özel koleksiyonlar hazırlıyoruz. Bu yıl, Gamze ile iş birliğimizi daha da ileriye taşımaya karar verdik. Kendisi artık İnci Deri Kreatif Direktörü ve önümüzdeki sonbahar / kış sezonunu da kapsayacak şekilde; kadın ve erkek koleksiyonumuzun tamamını Gamze‘nin liderliğinde oluşturuyoruz. Bir moda markası olarak İnci’nin, Gamze gibi müthiş bir tasarımcı ile iş birliği yapması; belki de Türkiye için gecikmiş bir karar bile diyebiliriz. Bunun örneklerini bütün dünyada yıllardır görüyoruz. Neden Türkiye’de de marka – tasarımcı iş birlikleri daha derin ve köklü olmasın diye düşündük. Ve geldiğimiz noktadan çok memnunuz.

Diğer taraftan, bu yaz için bir de Zodyak koleksiyonumuz var. Küçük bir koleksiyon ama hanımlar bayılacak diye düşünüyorum. Nisan’dan itibaren mağazalarımızda olacak olan bu süet slipper koleksiyonu; İnci Deri tasarım ekibi tarafından yorumlanan burç işaretlerinin, nakış ile işlenmesiyle oluşturuldu. Oldukça da şık oldular. Kış sezonu için de sürprizlerimiz devam edecek.”

“İnci Deri, 100. yılına 2 kalmışken, 100’ün üzerinde mağazaya ulaşarak Türkiye’de modanın öncülerinden olmayı hedefliyor. Bunu yaparken de, müşterilerine eşsiz bir deneyim sunarak onları mutlu etme ve de sektörde en çok çalışılmak istenen şirket olma vizyonu ile hareket ediyor.”

“Ben bir profesyonelim; dolayısıyla kendi motivasyonumdan da, kariyerimden de kendim sorumluyum. Bir profesyonel için başarının anahtarının, öncelikle kendisi için çalışmak olduğunu çok uzun süre önce çözdüm. İçinde bulunduğum şirketler ya da hizmet ettiğim markalar için değil; önce kendi iş tatminim, kariyerim ve hedefim için çalışırım. Yaptığım işi önce kendim beğenmeliyim ve canı gönülden inanmalıyım. O zaman benim inancım ve verdiğim değer, zaten karşı tarafa da geçecektir.

Bunun dışında elbette çok çalışmak, çok meraklı olmak ve sosyal hayattan bolca beslenmek. Hiçbir zaman iş ve özel hayat diye ayırmam; bana göre hayat bir bütün. Mümkün olduğunca sevmediğim işi yapmam ve merakım hiç dinmez. “Bu benim işim değil; beni ilgilendirmez” demem. Elimden gelen bir iş varsa, hiç yorulmadan yaparım. Elimden gelmiyorsa da nasıl yapıldığını öğrenmeye çalışırım ki; bir sonraki sefer yapabileyim. Kendimi birilerine ya da bir şeylere faydalı hissetme ihtiyacım çok büyük. Bu sebeple de, yaptığım en ufak işin bile altındaki amaçtan emin olurum. Amaçsızca çalışmak bana göre değil.”

“Perakende ve moda dünyasını yakından takip etmeyi seviyorum. Ama bu bana biraz da işimin getirdiği bir hobi diyelim. Tek fark; zevkle yapmam. Asıl en sevdiğim hobim; seyahat etmek. Uzaklara gitmeyi, bilmediğim kültürleri, toprakları, insanları keşfetmeyi, onların hikayelerinden, sokaklarından, sanatlarından esinlenmeyi çok seviyorum. Her seyahatimde mümkünse hiç görmediğim bir yerlere gitmeye çalışırım. Daha önce gittiğim bir şehir ise, orada da yeni bir sokak, bir cafe, bir butik ya da bir galeri bulmaya ve kendimi beslemeye çalışırım. Bir seyahat düşkünün en iyi yol arkadaşı da elbette kitapları oluyor. Kitaplar da vazgeçilmezim… Farklı ülke ve kültürleri öğrenmenin belki de en kolay yolu kitaplar… Başucu kitaplarımın sayısı hiç 10’un altına düşmez. Aynı anda 3-5 kitap okuduğum oluyor. Bıraktığım yerden bir yıl sonra bile başlayabilirim. Hiç unutmam. Tam bir kitap kurduyum.”

Fotoğrağlar: B. Nazlı Dağyeli Durmuş