Ne Mutlu Türk’üm diyene…

“Atatürk, yalnızca bir dünya lideri değil, aynı zamanda tasarımcı. Kıyafetlerini hep kendisi çizmiştir”

Düğün, davet ve özel günlerin vazgeçilmez kıyafeti hiç şüphesiz ki ‘Smokin’dir. Smokinin Türkiye’ye gelişi de Mustafa Kemal Atatürk’ün kıyafet devrimi ile olmuştur. O günlerden bu güne Atatürk’ün smokinlerini diken olarak bilinen Kordonciyan Ailesi’nin 4. kuşak temsilcisi olan Levon Kordonciyan’dan Smokin’in hikayesini dinledik.


Mustafa Kemal Atatürk kıyafet devrimi kararını verdiği günlerde, İstanbul’da bir araştırma yaptırarak kılık kıyafet dikiminde başarılı 6 yetenekli genci seçerek Paris’e gönderir. Bu gençler E.J Malle adlı akademide eğitim alarak yurda dönerler.

İşte bu gençler arasında Levon Kordonciyan adında bir genç de vardı. Levon Kordonciyan eğitimini tamamlayıp gelir ve başta Atatürk olmak üzere tüm bürokrat ve mebuslara Smokin’in kendi içinde özellikleri olan redingot, bonjur, jaketatay ve frak dikmeye başlar.

Levon Kordonciyan redingot, bonjur, jaketatay ve frak’ın özelliklerini ise şöyle açıklıyor.
BONJOUR: Sabah saat 8.30 ile 10.30 arası giyilen bir kıyafettir. Frakın kuyruksuz olanıdır. Bu saatler arası giyildiği zaman, pantolonu beyaz olmalıdır. Saat 11 ila 12 arası giyildiği zaman ise pantolon çizgili olmalıdır. Kişi, kural olarak bu saatlerde, bu şekil giymemişse davete kabul edilmez.
REDİNGOT: Ceketi diz altı giydirilen, pantolonu siyah ve gümüş çizgili, ata yaka gömlek, siyah, krem, beyaz kravat bağlanan dış mekân kıyafetidir.
JAKETATAY: Halka sesleniş esnasında sunumu yapan beyefendinin çizgili gümüş renkte pantolon, gümüş renk yelek ile fularla ve silindir şapka ile kullanılan bir kıyafettir. Dinleyici ise siyah pantolon, siyah yelek, siyah fular ile gelmesi gerekir.
FRAK: Frak davette ev sahibinin veya sahiplerinin giydiği bir kıyafettir. Gelen davetliler önce smokinle geceye katılır, eğer bir vals gösterisi var ise smokinlerini değiştirerek fraklarını giyerler. Yeleğin, papyonun, kuşağın ve eldivenin beyaz olması şarttır. Bir bayanı dansa kaldırırken eldivenin eline takılı olması gerekir ve dans sonunda bayanı elinden öperek eldiveni elinden çıkartır.

Levon Kordonciyan’dan sonra ikinci kuşak Leons Kordonciyan ve üçüncü kuşak İskender Kordonciyan da terzilik mesleğini sürdürmeye devam eder. Günümüzde dördüncü kuşak Levon Kordonciyan da bu mesleği başarıyla sürdürmeye devam ediyor…

Levon Kordonciyan mesleğine ve Atatürk’e olan sevgisini ; “Atatürk’ün bize sunduğu altın bilezik kadar değerli bu sanatı korumak ve devam ettirmek büyük bir onur ve gurur. Ben de o günlerin anısını yaşatabilmek için ‘Yüzyılın En Şık Lideri’ ve ‘Cumhuriyet Terzihanesi Müzesi’ adı altında iki eser yarattım. Her sene 29 Ekim ve 10 Kasım tarihleri arasında bu birikimlerimi farklı mekanlarda sergileyerek Mustafa Kemal Atatürk’ü anıyorum. Bu yaptığım etkinlikten de onur ve gurur duyuyorum. Biz Kordonciyan Ailesi olarak ailemizin soyu devam ettiği sürece, bu mesleği yapmayı, Atatürk’ün bize bir vasiyeti gibi görüp devam ettireceğiz. Kordonciyan Ailesi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyorum. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE” sözleriyle dile getiriyor.

Exit mobile version